CHP heyeti, Çayırhan Maden Ocağı’na gelerek madencilere dayanak verdi. CHP Genel Lider Yardımcısı Aylin Nazlıaka yaptığı açıklamada, madenci çocuğu olduğunu vurgulayarak, “Buradaki madenci kardeşlerimizin sesine ses katmaya geldik” dedi.
Aylin Nazlıaka konuşmasında varlık satışı ile birlikte maden personellerinin işsiz kalacağını belirterek şunları söyledi:
“Biz bugün burada maden çalışanlarımızla birlikteyiz. Onların aileleriyle birlikteyiz. Eşleriyle, çocuklarıyla birlikteyiz Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle birlikteyiz. Bir kere daha buradaki madenci kardeşlerimizin sesine ses katmaya geldik. Buradaki madenci kardeşlerimiz aslında anayasal bir haklarını istiyorlar. Garantili bir iş istiyorlar. Fakat kalkıp da bize demesinler ki ‘şartnameye biz yeni bir husus ekleyeceğiz ve emekçi kardeşlerimizi burada çalıştırmaya devam edeceğiz’. Birincisi biz bu türlü bir unsur eklense bile daha evvel yaşadığı tecrübelerden bu hususlara uyulmadığını biliyoruz. Birebir vakitte şartnameye, lojmanların boşaltılması hususunu de koymuşlar. Yani açıkça personellere sizin işinize son vereceğiz diye itirafta da bulunmuşlar. Münasebetiyle biz şunun farkındayız, bu özelleştirme gerçekleşirse burada tahminen de üç jenerasyondur maden işçisi olan kardeşlerimiz işsiz kalacak.
“BU HAKLI DİRENİŞİNİZDE, BU HAKLI İNSAN ONURU İÇİN VERDİĞİNİZ GAYRETİNİZDE HER VAKİT YANINIZDAYIZ”
Burada dört gündür bekleyen eşler, ‘babam nerede’ diye soran Yarenler, Zeynepler, evlatlarımız gelecek korkusunu haklı olarak yaşayacak ve tahminen de çok büyük bir yoksullukla burun buruna yaşamak zorunda kalacak. Emsal bir uygulamayı Adularya’da yaşamıştık. O devirde son kademede personellerimiz hak ettikleri fiyatlar ödenmişti. Burada da bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz. Emekçi kardeşlerimizin bir an evvel ailelerine kavuşmasını istiyoruz. Bu işletmenin özelleştirilmesi asla ve asla kabul etmiyoruz. Bizler bu kadar kârlı, bu kadar verimli olan bir işletmenin özelleştirilmesinin ardında yatan sebepleri çok yeterli biliyoruz. Şartnameye bakınca da çok net anlaşılıyor ki yine birilerine peşkeş çekilecek pahalı arkadaşlar. Baştan aslında ihalenin kime verileceği adeta hazırlanmış durumda. Biz bunu asla ve asla kabul etmiyoruz. Bize demesinler ki sonra ‘ama ne yapalım kaynak eksikliği vardı’. Kaynak eksikliğini tasarruf yaparak çözün o vakit. Sarayda bir dakikada iki taban fiyat harcanıyor arkadaşlar. Fakat bizler bir madencimiz göz nazaran göre ömrünü kaybettiğinde ‘ne yapalım bu işin fıtratında var’ diyenlerden değiliz. Bizler işçi kardeşlerimize tekme atıldığında buna seyirci kalanlardan da değiliz. Münasebetiyle her vakit sizin yanınızdayız. Bu özelleştirmeden bir an evvel vazgeçilmesi gerekiyor. Bunu buradan tekrar haykırıyoruz. Ve sesimizin Ankara’ya meclise kadar, bakanlıklara kadar ulaşacağını biliyoruz, umuyoruz. Bu haklı direnişinizde, bu haklı insan onuru için verdiğiniz çabanızda her vakit yanınızdayız. Sizin çabanız, bizim gayretimizdir, sizin onurunuz, bizim onurumuzdur.”